Dil, Düşünceyi Sınırlar mı ? 
Yoksa Geliştirir mi? 



Dil, süregelen tarih boyunca yaşamımızın önemli bir parçası olmuştur. İnsanların iletişim kurmalarını kolaylaştıran en büyük etmen olan dil, uygarlıklara özgü ve değişebilen bir şeydir. Dünyadaki onlarca ülke ve milletlerden çoğu kendi dillerini konuşmakta ve o dille yaşamaktadır. Peki konuştuğumuz dil, bir çok alanı etkilediği gibi düşünce dünyamızı da etkileyebilir mi? Tabii ki etkiler! Bana kalırsa, dil düşünceyi gelişim açısından çok etkiler.  Nasıl diyecek olursanız hemen cevaplayayım; düşünün bir, insanların düşündüğü fikirler, akıllarında kurguladıkları kurguladıkları monolog ve diyaloglar dil üzerine kuruludur, değil mi? Konuştuğunuz dilin kelime haznesi ve kullanım kapasitesi ne kadar genişse o kadar düşünüp, o kadar çok fikir geliştirebilirsiniz. yani konuştuğunuz, düşündüğünüz dil ne kadar gelişmişse o kadar daha geniş, ne kadar az ilerlemiş bir dilse o kadar sınırlı düşünürsünüz. Buna bir örnek olarak tarih öncesi ilkel kabileleri örnek verebiliriz. Dilin gelişmiş olmadığını kabilelerde, düşünce ne kadar sınırlıydı, düşünsenize! İnsanlar kendi aralarında, ünlemler ve beden dili ile iletişim kuruyorlardı. ne zaman bir alfabe, bir dil geliştirildi; insanların düşünceleri de gelişmeye başladı.

Benim öznel fikrim dilin düşünceyi hem geliştirebildiği hem de sınırlayabildiğidir. düşünceleriniz, konuştuğunuz dilin geçmişine ve kullanım kapasitesine bağlıdır.

Ceren KALKAN / 10-B / 18.10.2019




Yorumlar